Astrolojide Gezegenler

Ay’ı Terazi burcunda olanların halleri bir başka… Onlar zarafetiyle kucak açar, kriz anında bile “bir filtreyle çözebilir miyiz?” diye sorar.

Kavga ederken bile ses tonu nezaket sınavından 100 alır.

“Sen haklısın” dedikten sonra içinden “ama ben de çok azıcık haklıydım sanki…” der.

Her şeyi estetik dert eder: “Bu kahvaltı tabağı neden simetrik değil?”

Ruh hali duvar rengi gibidir: Gün ışığına göre değişir.

Sevgilisiyle ayrıldıysa… barışma konuşmasını zihninde 19 kez prova etmiştir.

Ay Başaklı biriyle aşk yaşamak kolaydır… Tabi çamaşır suyuna, düz yastığa ve sessizliğe aşıksan.

“Seni seviyorum” dediğinde karşılık alamazsın ama “Bulaşıkları yıkadım” dersen gözleri dolar.

Evine girerken önce üstünü silkelersen seni daha çok sever.

Duygusunu anlatmaz, ama camları silerken gözünden yaş gelebilir.

"Kırıldım" demez, "Beni inciten durumları listeledim" der ve liste uzundur.

Romantik bir akşam yemeği ister ama önce masanın düz durduğuna bakar.

Ay'ı Koç'ta olan biriyle tartışmak, kendi kendine yokuş yukarı yarışmak gibidir: Terlersin ama kazanamazsın.

Bir şey istediklerinde "hemen şimdi" isterler, hatta zaman makinesi olsa dün isteyip bugüne getirtirlerdi.

Duygusal tepkileri öyle hızlıdır ki, dram başlamadan final sahnesini izlersin.

"Sabırlı olmak gerek" dediğinde seni duymamış gibi davranır, çünkü gerçekten duymamıştır.

Tepkilerini frenlemek için bir fren sistemi gerek… O da yok.

Tartışırken sesleri yükselmez, direkt motor sesi gibi çalışır: Vınnn!

Ay’ı Boğa’da olan biriyle karşılaştıysanız, önce ortamın sıcaklığına bakın.

Eğer oda 22 dereceyse, konuşabilirsiniz.

Ay Boğa insanı, aç karnına duygusal karar almaz.

Ona "Hadi konuşalım" demeden önce bir tabak koyun önüne.

En iyi terapisi: sucuklu yumurta ve sırt kaşıyıcısı.

Onun için huzur; sessizlik, tatlı bir koku ve kalorifer peteğiyle aynı cümlede geçmelidir.