Medikal Astroloji

Bu gökyüzü konfigürasyonu, sinir sistemiyle bağlantılı olarak kollar, eller ve akciğerlerde ağrılara yol açabilir. Özellikle sinirlerin baskı altında olması ya da uyarılması sonucu, kişi kollarında uyuşma, karıncalanma ya da iğne batması gibi rahatsızlıklar hissedebilir. Aynı zamanda el ve parmaklarda kasılmalar, güçsüzlük ya da ani refleks değişimleri de görülebilir. Bu tür belirtiler genellikle sinirlerin bulunduğu bölgelerdeki enerji dengesizlikleriyle ya da kronik stresin etkisiyle ortaya çıkar.

Buna ek olarak, bu yapı bronşit, astım, kaburgalar arasında hissedilen interkostal ağrılar ve plevra iltihabı (pleuritis) gibi solunum yolu rahatsızlıklarına da işaret edebilir. Özellikle göğüs bölgesinde sıkışma, nefes alırken zorlanma, kuru öksürük ya da göğüs duvarında hassasiyet gibi belirtiler öne çıkabilir. Astım krizleri veya tekrarlayan bronşit atakları da bu süreçte tetiklenebilir. Bu tür etkiler, kişinin hem solunum hem de sinir sistemini güçlendirecek destekleyici uygulamalara yönelmesini gerektirebilir.

Uyarı: Kişisel doğum haritasına göre bu etkiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ayrıca bu analiz, tıbbi bir değerlendirme ya da teşhis…

Lilith Akrep burcunun 11. derecesinde, Jüpiter ise Yengeç burcunun 6. derecesinde ilerliyor. Bu ikilinin oluşturduğu su elementi aksı, özellikle bedensel ve ruhsal iyileşmeler açısından son derece güçlü bir enerji alanı yaratıyor. Su elementi burçlarının bu özel derecelerdeki hizalanması, lenf sistemi, bağışıklık yapıları, soğuk algınlığı, grip gibi viral hastalıklar ve genel dolaşım bozuklukları üzerinde onarıcı bir frekans oluşturur.

Bu dönemde özellikle kronik yorgunluk, ödem, toksin birikimi gibi lenfatik dolaşımı etkileyen durumlar daha hızlı toparlanabilir. Vücutta enerji akışını engelleyen unsurlar çözülmeye başlar. Jüpiter'in büyüten ve genişleten doğası, şifa enerjisini kuvvetlendirirken, Lilith'in derin ve sezgisel yönü, bastırılmış duygu ve travmaların çözülmesini destekleyebilir.

Temmuz’un 10’una kadar devam edecek bu etki, bilinçli bir şekilde kullanıldığında ruhsal bedenin fiziksel bedeni dönüştürmesine olanak sağlar. Meditasyonlarda, olumlamalarda veya niyet çalışmalarında “lenf sistemim güçleniyor, bağışıklığım temizleniyor, vücudumda tıkanmış olan her şey çözülüyor” gibi cümlelerle yapılan farkındalık çalışmaları, bu iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Ayrıca bu dönem, zihinsel ve duygusal blokajları da…

Neptün’ün astrolojik olarak neden olabileceği hastalıklar şunlardır:

Alerjiler, bağışıklık sistemi zayıflığı, zehirlenmeler, ilaç yan etkileri, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı, hormonal dengesizlikler, sıvı birikimi, ödem, lenf bozuklukları, viral enfeksiyonlar, mantar hastalıkları, psikoz, halüsinasyonlar, depresyon, fobiler, panik atak, melankoli, migren, bilinç bulanıklığı, uyurgezerlik, uyku bozuklukları, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, düşük tansiyon, zayıf enerji düzeyi, kronik yorgunluk sendromu, duyusal hassasiyet, hayal ile gerçeği ayıramama, psikosomatik hastalıklar, kurban psikolojisi kaynaklı rahatsızlıklar.

Neptün genellikle belirsiz, teşhisi zor ve sinsi ilerleyen hastalıklarla ilişkilidir. Haritada Neptün’ün olumsuz açılar alması, özellikle psikolojik ve bağışıklık temelli rahatsızlıkları tetikleyebilir. Ayrıca su elementiyle bağlantılı olduğu için bedende sıvı dengesizlikleri de sık görülür.

Uranüs’ün astrolojik olarak neden olabileceği hastalıklar şunlardır:

Sinirsel şok, epilepsi, sara nöbetleri, ani felç, ani bayılmalar, panik atak, kas seğirmeleri, spazmlar, elektriksel dengesizlikler, sinir sistemi bozuklukları, huzursuz bacak sendromu, ani tansiyon değişimleri, kalp ritim bozuklukları, çarpıntı, ani baş ağrıları, migren, dolaşım sistemine bağlı sorunlar, elektrik çarpmaları, ani travmalar, nörolojik krizler, beyin dalgası bozuklukları, teknolojik cihazlara bağlı radyasyon hassasiyeti, uyku bozuklukları, hiperaktivite, huzursuzluk, tikler.

Uranüs genellikle ani ve beklenmedik sağlık problemleri ile ilişkilendirilir. Haritada Uranüs’ün sert açılar alması veya olumsuz yerleşimde olması durumunda bu hastalıklar birden ortaya çıkabilir ve genellikle alışılmış tedavi yöntemlerine zor yanıt verir.